Sabah kar yağışı ile uyandık. Oysa hafta sonu için ne kadar da çok planımız vardı. Saat 10.30 gibi Gymboree oyun grubuna katılacaktık. Öncelikli sabah karın yağışını seyrettik. Bir foto koymadan olmaz. Uzun uzun anlattı camdan gördüğü kuşları, yağan kar tanesini, nasıl yağdıklarını vs. İnmek istemedi camdan. Bizde seyrettik karı. Hiç bu kadar izlememiştim kar yağışını.
Bu kadar sözden sonra tanışmak lazım bu soğuk beyaz kütleyle. Hemen babaya sipariş verildi. İşte ne olduysa o anlarda oldu sanırım. Bir kap içerisinde en temizinden kar geldi. Bu arada Kutluay’ın aktarma sevdasından hiç bahsetmemiştim. Bir yerden biryere aktarılacak ne varsa verin o aktarsın. Canım bir kap daha verdim. Karı bir ordan aldı bir oraya koydu (daha doğrusu koymaya çalıştı). Buz eriyince dikkatimiz dağılır gibi oldu ama suyu daha çok sevdiğimiz için olay daha eğlenceli olmaya başlayınca elinden almak zorunda kaldım. Su çok soğuktu. Sanırım o arada bir parça da buzu ağzımıza götürmüşüz bile. Kendime çok kızdım. Yoğun öksürük ertesi gün başladı ama gecede hırıltısı devam etti.
Dışarısı soğuk bugünü evde geçirelim dedik ve Ekin ve Annesinin takı kutusu boyama aktivitesinden esinlendik. İkeadan ham ahşap çerçevelerimizin nezamandır renklenmesi gerekiyordu. Kollarımızı sıvadık. Boyama önlüğümüzde henüz yok. Okul Öncesi Etkinlik Dünyasından gördüğüm poşetten önlük çok işime yaradı. Hemen bir baş ve kollar için delikler kesildi ve Kutluay’a giydirildi.
Öncesi pek anlam veremedi hatta poşetten korktu, giyinmek istemedi. Sanırım beni poşete koyacaklar gibi hıssiyata vardı. Ama anlatınca anladı yada anlamış gibi yaptı. Hemen boyama aktivitesine girişildi. Zaten o saatten sonra ne giyildiğinin ne önemi vardı ki. Parmak, sünger bir de yumurta fırçasını da feda edip aşağıda Kutluay’ın odasına asılmak üzere güzel çerçeveler hazırlandı. İçlerine de ayak ve el baskılarını koymayı planlıyorum. Baba çerçeveleri vernikleyerek daha güzel görünmelerini sağlayacak.
Gerekli malzemeler;
Sünger
Parmak boyası
Boyanması gerekli eşya (ahşap çerçeve, kutu vs)
Poşet (Yeterli büyüklükte)
İstekli bir bebek ve annesi
Hastalık daha kendini göstermeden, akşamında sevgili Burcu’nun önerisiyle Armada Magiclanda gittik. Top havuzuna bayıldı. Bir koşturdu sormayın. Biraz daha büyümesi gerek ama kaydırağı çok sevdi. Çok renkli bir yer. Armadaya çok kez gitmeme rağmen burayı fark etmemiştim. İnsan çocuğu olunca bu tip mekanlara ilgisi gelişiyor.
Pazar günü geceden hırıltısını fark etmiş ama tam da kestirememiştim bu denli hasta olacağını. Sabah iyiydi. Biraz dışarı çıkmak iyi gelir diye düşündük ve Küçük Tiyatroda şişman kral ile çirkin prensesi seyretmek üzere yola çıktık. Keyifsiz oğlum, oyunun başlamasıyla dışarı çıkmak istedi. Bizde apar topar hemen dışarı çıktık. Bunu hastalığın başlangıcına bağladım. Oysa diğer tiyatro deneyimleri ile bu üç olacaktı. Yerimizde biraz uzaktı sahneye, bu da sebep olabilir. Günümüzü evde geçirmeye karar verdik.
Beraber Annemin tarifi nefis pizza yaptık. Tarif üzerinde biraz pratik değişiklikler yaptım, tadında bir değişme yok. Binumum pizza malzemesi(mantar, domates, biber, sucuk, salam, sosis, kaşar vs. dışında asıl püf noktası hamur üzerine sürülen sos. Denemenizi öneririm nefis. Tarhana çorbası eşliğinde mideye götrüdük.
Sosu için;
Süt
Sıvı yağ
Un
Domates ve biber salçası
Kekik
Tuz
Hamur İçin;
Un
Maya
Su
Tuz
Dediğim gibi pratik değişiklikler; hamuru kendiniz yoğurmanız dışında dışarıdan alınan yuvarlak bazlama ekmeği ikiye kesilir. Üzerine yukarıdaki sos ve diğer malzemeler yerleştirilerek fırına verilir. Ekmeği ve sosu pişmiş olduğu içinde fazla pişirmek gerekmiyor. Üzeride pişince kaşar peyniri eklenir ve mideye götürülür. Çok kısa zamanda lezzetli pizza hazır.
Herkese Afiyet Olsun.