7 Eylül 2009 Pazartesi

HAFTA SONU.....Hayvanat Bahçesi

Oğluşumun ilkleri 1 yaşına basmasıyla, artarak devam ediyor. Canım oğlum zaman zaman doğum gününden 1 gün önceydi, ilkdefa yataktan indi ve yanıma geldi. Ters dönüp inmeyi öğrenmişiz.
Cuma günü yani doğum gününden 2 gün sonrada ilk 3 adımını attı ama devamına cesaret edemedik. Aam çok güzeldi, oğluşum yürüyecek ve ben göreceğim.
Cumartesi günü ilk Pınarın Çocuk Sütünü verdik biraz ılıtarak. Tadına baktı farklıydı. İçti ama henüz sevip sevmediği konusuna yorum getiremedim. Bakmak lazım.
Baba bu hafta sonu yanımızdaydı o yüzden oldukça keyifliydik.
Cuam günü benim iş iftar yemeğimiz vardı ve ilk defa oğluşumuz akşam yemeğinde bakıcısında kaldı. İftarımızı açar açmaz bir telefon Kutişim pekte rahat durmamış ve bizi aramış. Işınlanmak istedim ama olmadı 20 dk. Eve döndük ve bizimkisi yorgun düşmüş. Ama çok üzüldüm. Onu bırakmamaya çalışacağım, gerekirse gitmem. Canım oğlum, sarıp uyutmaya çalışmışlar ve de sallamışlar oysaki biz oğluşla yatıyorduk ve sallanmayı istemiyordu akşamları. Neyse bu ilk ve son olacak inşallah.
Pazar günü AOÇ, TİGEM falan derken kendimizi Hayvanat bahçesinde bulduk. Güzeldi. Oğluşum balıkları görünce tutmaya çalıştı o da görülmeye değerdi. Çocuklar için hayvanat bahçesi gibi bir bölümde tavşan ve ördeğin yanına sokulabiliyor hatta besleyebiliyorsun. Midilli ve diğer atlarla bir tur atma gibi bir aktiviteye de girebiliyorsun. Ancak bizbuna cesaret edemedik işin açıkcası, biraz daha büyümesi gerekecek. Kutişim en çok neden se Su Aygırını sevdi ve yanından ayrılmak istemedi.Ağlayarak zor toparladık. Ağzını açarak elma atılmasını isteyen su aygırı oğluşuma çok ilginç geldi anlaşılan. Kapanış 18:30 olunca, gecikmeden çıkmaya çalıştık. Güzel bir gündü, Kutişimde eğlendi zannediyorum. Temiz havadan mıdır nedir hayvanat bahçesi dönüşü oğluşum uyumadan önce 1 sn bile durmadı. Temiz havanın etkisi midir yoksa nedir anlayamadık ama bir balon, oyuncaklar hop orda hop burada, ayakta, yuvarlanarak zamanı geçirdik. Sonrada deliksiz bir uykuya geçtik.
Akşam yine babayla veda zamanı geldi.

4 Eylül 2009 Cuma

1 Yaş Doktor Kontrolü

Dün bebeğim 4 tane iğne yedi. Kontrolümüz aşamasında çok neşeliydi. Ara ara hatta doktorumuzla konuştuk, gülüştük falan. Kilomuz 10,450 kg. Baş çevremiz 50 cm ve boyumuz 76 cm olmuş. Büyüyoruz. Bütün sorularımızı sorduk doktorumuza, gelişim iyi problem yok. Artık süt ve yumurta sarısıda yiyebileceğiz ama ben daha nasıl vereceğimi bilmiyorum. Bir araştırmak lazım. Süt günlük yarım litreyi geçmeyecekmiş.Bakalım sevecek mi. Ben süt canavarı idim ama Kutluay nasıl olur:)Yaşayacağız ve göreceğiz. Artık bir iki kare foto çekelim dedik ve çok güzel fotolar oldu.
Daha önce gittiğimiz başka bir doktor baş çevresi ile ilgili tereddütleri olduğu ve normallerin üstünde olduğunu söylemişti. Bizde bunu dile getirelim istedik. Aslında Kutişim karnımda iken bile bu hep gündeme geliyordu. Ancak vücut ölçüleri ile kıyaslama yaptıktan sonra bebeğiniz iri bir bebek, problem yok diye sonuçlanıyordu. Dolayısıyla enişe sınırım çok alt seviyede ama yinede Nörolojiye gitmekte fayda var denildi. Doğum günü ertesi kötü bir hediye oldu bunlar ama yapacakta birşey yoktu. Kan tahlili istendi ikinci bir kez kan alındı. Yavrumdan 3 tüp daha aldılar. Canım gitti.Yüzüme bir bakışı vardı dağıldım. Normalde ben kan alım, iğne vs. giremiyordum, ancak dün bir kişinin daha tutmak için olması gerektiğini söytleyince girdim ama sormayın. yavrum sonrasında zaten yorgun düştü.
babası gelmiş, doğumgününde hiçbirşey yapamamıştık onunla güzel bir gün geçirmek lazımdı. Hemde hediye seçimi yapmamız gerekiyordu. Akköprü Migrosa gittik. Orda açık hava dururken burdaki oyuncaklara kim bindirirki çocuklarını derken önünde bulduk kendimizi. Uçağı çok sevdi ama atlı karınca çok hızlıydı korktuk, tedirgin olduk ve indik.Kafamızda hediyeler şekillendi ama hafta sonuna alıma geçeceğiz.
Doğum günü partisi yapılacak, organizasyon devam ediyor.

1'e 1 kala

Oğluşum 1 yaşına girmeden iki ilki birden yaşattı.
Yataktan ağlamadan ters dönerek kendi inip yanıma geldi.
İlk defa tay tay demeden ellerimi üzerinden çekmemi istedi. beni iteledi ve ayakta desteksiz durabildiğini göstermek istedi.Çok komikti. Kollar havada gözlerimin içine bakarak ayakta durması beni çok mutlu etti. Alkış bekledi bende önce alkışladım sonra doya doya öptüm. Şimdi ara ara tabi canı istediğinde ayağa kalkıyor ve duruyor.


Bebişim Doğalı iki gün oldu..

Hayatımıza ışık oldun.Canım Kutluay'ım İyi ki doğdun. Aniden giriverdin hayatımıza. İlk önceleri korktuk ama varlığın bize mutluluk verdi. Gülen yüzün neşe getirdi. Babanın dediği gibi bizi sevgiye doyurdun oğlum.
Anlam kazandı sanki herşey.Çaba oldu, şevkat oldu, fedakarlık oldu varlığın.
Seni çok seviyoruz Kutluay'ım.

1 Eylül 2009 Salı

Geçen Yıl Bu Gün

Daha seni kucağımıza almamıştık. Evdeydim ve zaman geçirmeye çalışıyorum. Sen geleceksin diye hem çok seviniyor hemde endişe duyuyordum. Hazırlıklarımı yapmaya çalışıyorum ama tamda ne yapacağımı bilmiyordum. Yanıma almam gereken acil doğum çantam hazır ama. Ramazanın ilk günüydü, hatta o gün işe gelmem gerekmişti. İlk beş ay benimle mücadele ettin. Çok kötü bir beş ay geçirdim. Sürekli bir mide bulantısı ile güne başlıyor ve gün boyuncada devam ediyordum. Baban 3 ay yanımızda yoktu. Nisan ayında Almana'ya gitmek zorunda kaldı ama herşey bizim içindi, zaten ben yanlız kalmaya alışıktım. Gerçi bu sefer yalnız değildim sen vardın.Sana iyi bakmalıydım.

Ay ay gelişimini takip etmeye çalışırken, sağlıklı olduğundan emin olmak istiyordum. Doktorumuz Prof.Dr. Hakan Şatıroğlu'ydu. derken ikili, üçlü test oldu ve risk var denildi.
Birsürü korku ve endişe ile Amnio-Sentez yapılmasına karar verdim.Cesurca tek başıma Ankara Üniversitesi Cebeci Doğum kısmına tek başına gittim. Hiç aklıma bir kişinin daha gelmesi gerektiğini düşünmemiştim. Zaten kimsede yoktu. Ayşe Özcan iş arkadaşım, canım komşum, Oğluşumu ilk kucağına alan kişi yanımda olduğun için teşekkür ederim.
Herşey oldu ve bitti. Bir problem olmadığı ortaya çıktı.Mutluyuz.A llaha Şükürler olsun sen iyisin. Son aya kadar çalışmaya devam ederim derken Temmuz ayında Ülgen arkadaşımın düğününe gitmeliydim. En yakın arkadaşım yanında olmalıydım. zaten mesafede fazla değil. Aksaray'da olacak ve orda yaşayacaktı. Düğün esnasında halay bile çektim diyebilirim. Şaşıran gözler üstümdeyken paşa paşa halay çektim. Tabi sana zarar verecek hiçbirşey yapmam Kutluayım sadece halaya adımlar ile eşlik ettim .
Ancak gece odadaki klimayı açık unutmuş olmamız herşeyi değiştirdi. Ertesi sabah tarif edilmez hafif ağrılarım oldu.Gelirkenki rahatlığım yoktu. bel ağrım başladı. Sinyaller hiç iyi değildi ertesi gün ank.Üni. yolu göründü. 7 aylıktın ama karım sanki heran doğuracakmışım gibiydi. Doktorumda zaten senin ortalamanın üstünde olduğunu söylemişti.
Kafanın büyüklüğü konusunda endişe edildi. Ama boyutların karşılaştırıldığında normal ve iri bir bebek olduğu söylendi. O an yaşadığım korkuyu anlatamam. Hemen yatışınıızı yapmamız gerekebilir denildi. Hiç hazır değilim. Hiç kimse yok.Böyle aniden gelemezsin. Erken doğumun sakıncalarını biliyorum. Kafamdan bunların hepsi geçti. En önemlisi Baban yok yanımızda. Gözyaşlarımı tutamadım. Özür diliyorum oğluşum sende tedirgindin. Birşeyler yolunda gitmiyordu. Keşke gitmeseydim düğüne dedim o an.
Seni dinlediler, daha gelmeyeceğini söylemişsin. Ancak ağrılarım sebebiyle dinlenmem gerektiği söylendi.İşyerimden doğum iznine ayrıldım, ama zaman zaman işlerimi evden takip ediyordum.
Derken Eylül ayının 2 si salı günü sabah 10.30 dolaylarında gelmek için haber verdin. Ben çok sakin ama içimde de bir o kadar heyecanlıydım olacaklardan. Ayşe ebeni, canım dostumu aradık.O bizi aldı ve Ankara Üniversitesi Cebeci Kadın Doğumun yolu tutuldu. Ayşe benden daha heyecanlıydı. Inanamıyordum hiç ağrı vermedin bana.Canım sessiz sakindin yine. Kanlar alındı, doktor Hakan Bey arandı. TV programında olduğu için gelmesi için mesajlar bırakıldı.
Ve HAYATIMIN GÜLEN YÜZÜ, KUTLUAY CANIM OĞLUŞUM aramıza katıldı.
İyiki varsın artık kucağımdaydın. Gözyaşlarımı tutamadım. Keşke dedim o andaiçimden. Buruk bir sevinç yaşıyordum. Annelik farklı birşeymiş. Ama keşke benim Annemde olsaydıda seni görebilseydi. Nasıl severdi bilemezsin.Canım Annem Mekanın Cennet Olsun, Nur içinde yat.
Babam ve abim aksaraydan geldiler. Ertesi gün yanımdaydılar. İşyerimden tüm arkadaşlarım yanımda olan herkese çok teşekkür ediyorum.İyiki varsınız.
Ama Ayşe canım dostum. Sana borcumu hiçbir zaman ödeyemem.