12 Ağustos 2009 Çarşamba

Tatil sonrası........


Çalışan bir anne olarak oğlumun ilklerini hep kaçıracağım düşüncesi vardı, gerçi halada var. Ancak ilk emeklemeye başlaması benim yanımda olması beni mutlu etti. İlk Mayıs 30 Pazar günü halımızda onu oturttuğumuz bir öğleden sonraydı.Sürekli oturuyor öne iki eliyle atılıyor ama bir türlü cesaret edemiyor geri dönüyordu. Artık zamanı gelmişti, oğluşum yine otorur durumdayken öne atıldı ayakları bir iki saniye duraksadı, kolları taşırmıydı endişesi vardı sanki, ayaklar ileri gidermi acaba derken bir sonra iki, üç ve oğluşum kaplumbağa misali dolanmaya başladı. O günden bu güne daha profesyonelce emekliyor ama amatörce koltuk kenarından ürkek adımlar atıyoruz. Önceleri ayaktayken oturamıyorken şimdi oturuluyor, tutunarak (özellikle annenin bacaklarına tutunarak) ayağa kalkılıyor vs. her ikiside ustalıkla yerine getiriliyor. Tatil dönüşümüzden beri fark ettiğim bir ilk, sanırım bir müzik kulağımız olduğudur. Bir melodi duyduğunda veya şarkı söylediğimiz anda ritmik olarak oturduğumuz yerde bir bu yana bir oyana sallanıyoruz. Buda Neşeli Doruk ailesinin bize kattıklarından. Oğulları Ali ve Mehmet müzik eşliğinde oyunlarını sergilemeleri Kutluay’ı etkiledi sanırım. Çok güzelsin canım oğlum. Seni çok seviyoruz, iyiki varsın.

Ancak tatilde fark ettiğim; oğluşum elinden bir şey alınınca özellikle bu mücadele ederek aldığı bir şey ise;yüzünü olabildiğince kırıştırıp kızarak bağırması oluyor. Bu beni aslında bir yandan sevindiriyor. Çünkü daha önce elinden bir şeyler alıp değiştirmek vs onu hiç etkilemiyordu. Şimdi artık istediğini bilmesi, bazı şeyleri fark etmesi sevindirici bana göre. Böyle bir durum karşısında istediği şeyin eline verilmesi veya yapılmasında kendisine zarar verici bir durum yoksa olabildiğince yapmaya çalışıyor, değilse şarkılar söylüyor onu alıp başka bir ortama yönelterek dikkatini dağıtmaya çalışıyorum. Çünkü onun ağlamasına benimde gönlüm her anne gibi el vermiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder