12 Ocak 2010 Salı

16 Ay ve 9 günlük artık…..

Zaten 14. ayından itibaren bir şeyleri getirmesini söylediğimizde getiriyordu (tabi canı isterse). Kumandayı istediğimizde getiriyor. Kapıyı kapat diyoruz kapatıyor.
Su istediğinde “bı” diyor. Artık anne o kadar az söylüyor ki hatta söylediği anlaşılmıyor bile. Televizyondan mıdır nedir anlayamıyorum, önceden daha belirgindi anne deyişi. Söylediklerimizi tekrar ediyor, ona seviniyorum.
Kendi mandalinasını kendi soyuyor.
Parmaklarının arasında bulunan mandalina ve emzikten, parmağını gevşeterek emziği verebiliyor.
Artık iyiden iyiye gece maması azaldı. Ancak ben geceleri sütlü bisküvi yaparak sularında vermeye çalışıyorum.
Favorisi battaniye ile anne ve babası tarafından sallanmak. Sallanmak istediğinde anında battaniyesini buluyor ve kafa sallama hareketi ile sallanmak istediğini bize bildiriyor.
Gece emzik emme azaldı ama ara ara uyandığında yastık kenarında gördüğünde emziğini kendisi alıp uyku sersemliği demeden ağzına koyuyor. O hali çok tatlı.
Baş, göz,diş, saç,ağız, eller, ayalar gibi uzuvlarımızı tanıyoruz.
Zaten 14. ayından bu yana sıcak yakar deyince ellerini kendine çekip gözler kocaman olup, off.. deyip korku efekti yapıyor. Elektrikli sobamıza emeklemeye başladığından bu yana hiç yaklaşmadı.
Bir buçuk aydır tüm hayvanlar köpek ona göre. Hav hav hav diyor. Köpek deyince zaten iyiden iyiye havlıyor.
Şu sıralar yanında hapşurduğunda oda ağzını açıyor gözlerini kapatarak taklidini yapıyor.
Eros Ramazotti dinliyor ve dönerek oynuyoruz.
Bu yaz tatilinde İzmir’de müziğe eşlik etmeyi, oynamayı öğrendik. Tempolu sallanıyoruz. Kapı gıcırdısı yetiyor Maşallah.
Tarak, toka eline aldığında ne yapması gerektiğini biliyor. Hemen kafasına doğru yöneltiyor.
Dışardan geldiğimizde montu çıkar diyorum. Oğluşum çıkarmaya çalışıyor ama daha başarılı olamadı o konudaJ
Çorbası sıcak ise beraber üflüyoruz, sonra yiyor.
Daha önceki aylarda yaptığımız yumurta tanıştırma oyununu çok sevmişti. Vıcık vıcık olmuştu yumurtalar. Mütemadiyen buzdolabında yumurta görünce almak istiyor. Yakın zamanda birdaha tekrarlayacağız.
Babaya bilgisayarı açtırıyor sonrada yanından ayrılıyor. Açmayı kapamayı, mousa basmayı ve cd okuyucuyu açmayı öğrendik.
Ben işten geldiğimde merdivenlerin önüne çıkıp beni karşılıyor ama merdivenlere kesinlikle yaklaşmıyor.
Aralık ayında ilk parmak boyasını denedik babayla ama pek sevmedik. Anne ile bir şeyler çizince daha anlamlı geldi.
Oturma odasında bir duvarımız onun boyaması için ayrıldı. Eline kalem alınca sadece o duvarda karalamaya izin verdik. İyimi yaptık kötümü bilemiyorum.
Olabildiğince kendimiz yemeye çalışıyor ve ortalığı batırıyoruz.
12. ayında dede dede diye dolaşıyordu bir aralar.
Artık öpücük de veriyoruz. Muck Muck öpülüyoruz oğluşumuz tarafından.
11.01.2010 günlerden pazartesi aşçımız Sevda’nın doğum günüydü ve işyerinde pasta yedik. Kıyamadım oğluşumda yesin diye mini pasta alıp eve gittim.Mumsuz pasta olurmu? Dedik 3 tanede mum yaktık. Birkaç deneme sonrasında oğluşumuz puffffffff dedi üfledi. Artık mumda üfleyebiliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder